قوله
{ إذا جاءكم
المؤمنات
مهاجرات }
419- ''... inanmış Kadınlar
Hicret Ederek Size Gelirlerse ... " (Mümtehine 10)
أخبرنا يونس
بن عبد الأعلى
قال أخبرنا بن
وهب قال
أخبرني يونس
قال بن شهاب
قال وأخبرني
عروة بن
الزبير أن
عائشة زوج
النبي صلى
الله عليه
وسلم قالت كان
المؤمنات إذا
هاجرن إلى
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
يمتحن بقول
الله عز وجل
يا أيها النبي
إذا جاءك
المؤمنات
الآية قالت
عائشة فمن أقر
بهذا من
المؤمنات فقد
أقر بالمحنة
فكان رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إذا
أقررن بذلك من
قولهن قال لهن
النبي صلى
الله عليه
وسلم انطلقن
فقد بايعتكن
ولا والله ما
مس رسول الله
صلى الله عليه
وسلم امرأة قط
غير أنه
يبايعهن بالكلام
قالت عائشة
والله ما أخذ
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم على
النساء قط إلا
بما أمره الله
وكان يقول إذا
أخذ عليهن قال
قد بايعتكن
كلاما
[-: 11522 :-] Urve b. ez-Zubeyr,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hanımı Hz. Aişelden naklen
bildiriyor: Mümin kadınlar Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
geldikleri zaman onları Yüce Allah'ın: "Ey Peygamber! Inanmış kadınlar,
Allah'a hiçbir ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını
öldürmemek, başkasının çocuğunu sahiplenerek kocasına isnadda bulunmamak ve
uygun olanı işlemekte sana karşı gelmemek şartıyla sana biat etmek üzere
geldikleri zaman, onları kabul et; onlara Allah'tan bağışlanma dile; doğrusu
Allah, bağışlayandır, acıyandır." (Mümtehine12) ayetiyle sınardı. Mümin
kadınlar da bunu kabul ederlerse mihneti kabul etmiş olurlardı. Kadınlar, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu sözlerini kabul ederlerse, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) de onlara: "Biatınızı kabul ettim,
gidebilirsiniz" buyururdu. Vallahi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) biat eden hiçbir kadına asla dokunmadı. Hiçbir kadından Allah'ın
emrettiği dışında bir söz almadı. Onların biatını sözle kabul eder: "Ben
sizin biatınızı sözle kabul ettim" buyururdu.
Tuhfe: 16697
8661'de geçmişti.
أخبرنا أحمد
بن حرب قال
حدثنا أبو
معاوية عن عاصم
عن حفصة عن أم
عطية قالت لما
نزلت هذه الآية
{ إذا جاءك
المؤمنات
يبايعنك } إلى
قوله { ولا يعصينك
في معروف }
قالت كان منه
النياحة فقلت
إلا آل فلان
فإنهم قد
كانوا
أسعدوني في
الجاهلية فلا بد
لي من ان
أسعدهم قال
إلا آل فلان
[-: 11523 :-] Ümmü Atiyye bildiriyor:
"Ey Peygamber! Inanmış kadınlar, Allah'a hiçbir ortak koşmamak, hırsızlık
yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, başkasının çocuğunu
sahiplenerek kocasına isnadda bulunmamak ve uygun olanı işlemekte sana karşı
gelmemek şartıyla sana biat etmek üzere geldikleri zaman, onları kabul et ...
" (Mümtehine12) ayeti nazil olduğu zaman biat ettiğimiz konular arasında
ölünün üzerine bağırıp çağırarak ağlamamak ta vardı. Ben: "Falan oğulları
ailesine yapılacak ağıt müstesna, çünkü onlar Cahiliye döneminde benim ağıtıma
katılmışlardı. Binaenaleyh benim de onların ağıtına katıımam gerekir. Öyle
değil mi?" dedim. Bunun üzerine RasOlulah (s",II",II",hu
oleyhi vesellem): "Peki {ilan oğullarına yapılacak ağıt müstesna
olsun" buyurdu.
Tuhfe: 18129
Diğer tahric: Buhari
(4892, 7215); Müslim (936); Ebu Divud (2127); Ahmed, Müsned (20796).
قوله
{ إذا جاءك
المؤمنات
يبايعنك }
420- ''... inanmış
Kadınlar, ... Sana Biat Etmek Üzere Geldikleri Zaman ... " (Mümtehine 12)
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
قال حدثنا
سفيان عن الزهري
عن أبي إدريس
الخولاني عن
عبادة بن
الصامت قال
كنا عند النبي
صلى الله عليه
وسلم في مجلس
فقال
تبايعوني على
أن لا تشركون
بالله شيئا
ولا تسرقوا
ولا تزنوا قرأ
عليهم الآية
فمن وفي منكم
فأجره على
الله ومن أصاب
منكم من ذلك
شيئا فستره
الله عليه فهو
إلى الله إن شاء
عذبه وإن شاء
غفر له
[-: 11524 :-] Ubade b. es-Samit der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında bir mecliste beraber
iken bizlere: "Allah'a şirk koşmama, hırsızlık etmeme ve zina etmeme
konusunda bana biat edin" buyurdu ve bu konu hakkındaki ayeti okuyup şöyle
devam etti: "Kim buna riayet ederse Allah onun ecrini verecektir. Kim de
bu suçlardan birini işlerse, Allah bu suçunu örter. Bu suçun karşılığı Allah'a
kalmıştır. Dilerse ona azap verir, dilerse onu bağışlar. "
Tuhfe: 5094
7252'de tahrici
geçmişti.
قال الحارث
بن مسكين
قراءة عليه
وأنا أسمع عن بن
القاسم قال
أخبرنا مالك
عن محمد بن
المنكدر عن
أميمة بنت
رقيقة قالت
أتيت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم في
نسوة نبايعه
على الإسلام فقلت
يا رسول الله
هلم نبايعك
على أن لا
نشرك بالله
شيئا ولا نسرق
ولا نزني ولا
نأتي بهتان
نفتريه بين
أيدينا
وأرجلنا ولا
نعصيك في
معروف فقال
فيما استطعتن
وأطقتن فقلنا الله
ورسوله أرحم
بنا منا
بأنفسنا هلم
نبايعك يا
رسول الله
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إني
لا أصافح
النساء إنما
قولي لمائة امرأة
كقولي لامرأة
واحدة أو مثل
قولي لامرأة واحدة
[-: 11525 :-] Umeyme binti Rukayka anlatıyor:
Bazı kadınlarla, biat etmek için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
gittiğimde: IIEy Allah'ın Resulü! Gel de sana, Allah'a ortak koşmamak,
hırsızlık yapmamak, zina etmemek, başkasının çocuğunu sahiplenerek kocalarımıza
isnadda bulunmamak ve uygun olanı işlemekte sana karşı gelmemek şartıyla sana
biat edelim" dedim. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Gücünüzün ye ttiği şeyde biatınızı kabul ettim" buyurdu. Biz:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize karşı bizden daha merhametlidir.
Ey Allah'ın Resulü! Gel de (elini uzat ta) sana biat edelim" dediğimizde,
Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben kadınlarla tokalaşmam.
Benim yüz kadına söyleyeceğim şeyler, bir kadına söylediğim gibidir"
buyurdu.
Tuhfe: 15781
7756'da tahrici
geçmişti.
قوله
{ ومبشرا
برسول يأتي من
بعدي اسمه
أحمد }
- سورة
الصف بسم الله
الرحمن
الرحيم
421- " ...
inanmış Kadınlar, Sana Biat Etmek Üzere Geldikleri Zaman " (Saf 6)
أخبرنا علي
بن شعيب قال
حدثنا مالك عن
الزهري عن
محمد بن جبير
بن مطعم عن
أبيه قال قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم لي خمسة
أسماء أنا محمد
وأحمد وأنا الحاشر
الذي يحشر
الناس على
قدمي وأنا
الماحي الذي
يمحو الله بي
الكفر وأنا
العاقب صلى
الله عليه
وسلم
[-: 11526 :-] Muhammed b. Cubeyr b.
Mut'im, babasından, Resülullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Benim beş ismim vardır: Ben
Muhammed'im, Ahmed'im, Ben Başır'im; insanlar benden sonra haşredileceklerdir;
Ben Mahi'yim (Allah benimle küfrü imha edecektir) Ben Mib'im (benden sonra
peygamber gelmeyecektir)" buyurduğunu bildirir.
Tuhfe: 3191
Diğer tahric: Buhari
(3532, 4896); Müslim (2354); Tirmizi Sünen (2840), Şemail (366); Ahmed, Müsned
(16734); İbn Hibban (6313).